Geçen cuma günü Mustafa Aykın ve Sultançiftliği İlköğretim okulları bizimleydiler. Pırıl pırıl bir kış havası karşıladı bizi. Arazi sabah erken saatlerde çiğle kaplı olsa da öğleden sonra hava günlük güneşlikti. Okullar kampa geç gelebildikleri için bu defa kısa bir program uyguladık. Güne öğle yemeği ve serbest oyun zamanıyla başladık. Yemeğin ardından tüm sınıflar 1,5 ay önce toprağa attıkları buğday tohumlarına bakmaya gittiler. Yemyeşil çimlik bir arazi gibi şimdilerde buğdaylar 

Meşe Palamudu 15 günde bir gelen tek okul. İnanılmaz bir yoğunlukla çalışıyor çocuklar kampa gelince. Orman yürüyüşündeki hakimiyetlerini iyice geliştirmiş ve arazide kendilerini kollayarak oyun kurabilmek konusunda inanılmaz yol almış durumdalar. Bu yoğunluktaki bir ziyaret çocukların arazi ve ormanla sıkı bir bağ kurmalarına olanak sağlıyor. Böylece kendiliğinden gelişen oyunlara daha çok zaman açılıyor.

Yeni Okul’dan 4. ve 5. Sınıf'lar bizimleydi bugün. Yoğun bir oyun oynama isteğiyle vardılar araziye. Bugünün akışı biraz zorladı sınıfları. Orman yürüyüşü bile "eee ne zaman kampa dönüp oyun oynayacağız?" sorusuyla geçti. Birikmiş bir ihtiyaca işaret ediyordu bugün çocukların tepkileri. Serbestçe oyun oynamaya duyulan ihtiyaç. Mümkün olduğunca programı esnetmeye, daha çok alan açmaya çalıştık. Ama bizim bile günün akışını yönlendirdiğimiz, yoğunlaştığımız, bakmak görmek istediğimiz şeyler var. Ama gel gör ki herkesin oyun oynamaya ihtiyacı var, yapılandırılmamış serbest oyun zamanına.

Bugün Yeni Okul’dan 1. Sınıf ve 3. Sınıf bizimle beraberdi. Her günün enerjisi farklı. Ben farklıyım orman farklı ve elbette o günün ziyaretçilerinin getirdiği enerji farklı. Orman rotamız aynı, ilgilendiğimiz derinlemesine baktığımız şeyler tıpatıp aynı. Ama gördüklerimiz, dokunduklarımız ve hissettiklerimiz farklı. Bu çok büyülü bir şey benim için 

Meşe Palamudu Çocuk Evi üçüncü defa bizimleydiler.

Evet bu ilk aylarda sayacağım böyle tüm bu gelişleri. Çocuklar öyle hızlı adapte olup öyle güzel kullanmaya başlıyorlar ki Permakamp’ı hesaplayasım geliyor daha ne kadar zaman geçti ki diye..

Olağan akışımızda gruplara ayrıldık. Sabah ormana yürüyen grup yolda o kadar çok çeşit mantar gördüler ki dönüşte mantarlar üzerine konuşmadan edemediler. Büyük mantarlar küçük mantarlar rengarenk mantarlar...

Bugün yine Mustafa Aykın ve Sultançiftliği okulları bizimleydi.

Permakamp’ın işi çok! Buğday ekilecek, sebze yatakları düzenlenip pazı tohumu atılacak, gölet derinleştirilecek...

Buğdayın tam ekilme zamanı gelmişti, zaten öğretmenler de buğdayı konuşmak istiyorlardı çocuklarla. Biz de bugün traktörü çağırdık araziye.

Saturday, 28 October 2017 00:23

Serbest Gezen Bir Anaokulu - Atölye Çocukevi

Atölye Çocukevi ile birlikteydik geçtiğimiz cuma günü.
En mini mini grubumuz Atölye Çocukevi :)
2 yaş grubu öğretmenleri Senem'le birlikte arazide başbaşa dolaştılar bu seferlik.
Okula, sınıfa ve öğretmenine henüz alışan bir grup oldukları için ve okuldan çıkınca endişeleri daha çok arttığı için arazide serbest ve programsız bıraktık onları. Güne domda kitap okuyarak başladılar. Bir rahatlayıp bir kaygılandılar. Bazıları Permakamp gözlem defterine bir şeyler yaptı, bazıları hiç dokunmadı. Bizleri etraflarında gördüler ama henüz ortaklaşa bir şeyler yapmayı denemedik. Bu buluşmalık permakampla ilgili bir his edindiler, her biri kendi özel bakışına göre ayrı ayrı. Bir sonraki buluşmada bir adım daha yakın bir temasa gececeğiz, sonra bir adım daha, bir adım daha 

Aslanlar ve Gökkuşağı sınıfları bugün Permakamp ‘ta “Ormanda yaşayan canlı izlerini arayamaya koyulduk. Bulduğumuz canlı izlerinin fotoğraflarını çektik. Domda çalışıp sebze ektik. Çiçek tohumları topladık.”Evet Evet ısınıyoruz birbirimize ormana, rehberimiz kara köpeğe, ıslağa, çamura...

Artık rutinimiz işliyor. İki gruba ayrılıyoruz. Bir grup ormana bir grup açık sınıfa.
Açık sınıf ekibi önce kısa bir serbest oyun zamanı yaptı bugün ve ardından oturup biraz kamp ve çevresinde karşılaşabilecekleri hayvanlarla ilgili konuştular, resim ve gözlem yaptılar.

Bugün 4. Sınıf ve 5. Sınıf bizimleydi kampta.
Güne yine bir grup ürüyerek başladı bir grup arazide kalıp ilk önce öğretmenleriyle birlikte Açık Sınıf çalışması yaptılar. Ardından Pergolada Nesrin ile beraber erişte açtılar, Mehmet ile birlikte bahçede gölette çalıştılar.
4.Sınıflarla uzun bir orman yürüyüşüyle başladık güne.

Mümkün olduğunca göre göre duya duya ilerlemeye çalıştık ormanda. Yürüyüş rotamıza ipler bağlıyoruz. Bu eylem çocukları bir sonraki ipi bulmaya yönlendiriyor ve kısa sürede rotamızı iplerden takip edebilir oluyorlar. Bu onları çok heyecanlandırıyor. Ormana girerken düsturumuz her çocuk içinden ormana sesleniyor ve ona misafirliğe geldiğini hiç bir kötü niyeti olmagını ve ona zarar vermeyeceği sözü veriyor. Ormandan çıkarken de yine çocuklar iç sesleriyle ormana teşekkür ediyorlar.

Orman yürüyüşümüzde dinlenme alanına vardığımızda çocuklar bir süre kendi başlarına etrafa bakınıp birbirleri ile sohbet ediyorlar. Ardından bir ekip benden uzun bir ip kesmemi istediler. Ben de ipi kesip verdikten sonra nedenini sordum. Meğer ipin ucunu ben tutacakmışım ve kendileri biraz ilerleyeceklermiş böylece kaybolmayacaklarmış Ancak benim kestiğim ip fazla uzaklaşmalarına müsaade etmedi  Bunun üzerine ben ipin yumağını tuttum çocuklar alıp ilerlediler. Bir dolu çığlı heyecan gülme sesi. Sonra ipi uzakta bir ağaca bağladılar. Bir dahaki sefere o ağaçtan da ileri gitmek üzere. Benim tuttuğum yumağı da kestik ve yürüyüşün başlangıç noktasını da benim bulunduğum bölgedeki ağaca bağlayarak belirledik. Çocukların kedi yürüyüş rotalarında buldukları küçük bir kesik ağaç kütüğünde buldukları bir havuzcuk vardı. Yanlarına gidip havuzun fotoğrafını çekmemi istediler 

Adından meydancığımızda toplanıp yere oturduk ve ben bir kaç sayfa kitap okudum ‘Çengel kitabı-Ormanın öyküsü’ Rudyard Kipling çocukları azar azar yakalıyor kitap içindeki ormanın tasviriyle ama öyle kolay değil açık alanda dolanmadan oturup kitap dinlemek  bir kaç sayfada olsa ormanla da ilgili olsa. Bu kitap dinleme bize birden yoğun bir sessizleşme ve olduğumuz yere gelme fırsatı tanıyor. O ana kanda kendi sesimizden veya arkadaşımızın sesinden duymadığımız pek çok sesi duyar oluyoruz. Ormanın tuhaf sesleri rüzgarı yaprak hışırtıları ile ormanın tekinsiz yüzüyle kısa bir karşılaşma gerçekleşiyor hafif bir ürperti ile. 
Ardında Kampa dönüş yolu.

Ve öğle yemeği ve bulaşıklar ve serbest oyun zamanı ve açık sınıf ve erişte ve bahçede gölet çalışmaları ve bir türlü tam sonuca ulaşamadığımız kamp ateşi 

Sonrada servisle okula dönüş yolu 

 

Güneş Savaş

10-2017

 

YeniOkul bu sene aramıza katıldı. 7 ay boyunca her hava koşulunda birlikte açık havada olacağız.

Hazırlık sınıfı ve 2. sınıf namıdiğer Minik Kaplanlar :) ilk ziyaretlerinde yoğun bir gün geçirdiler.

Güne yine ikiye ayrılarak başladık. Minik Kaplanlar arazide öğretmenleri ve Mehmet eşliğinde ilk önce Açık Sınıf çalışması yaptılar ardından pırasa fidelerini sebze yataklarıyla buluşturdular :) ve Göleti basan otları yeni göleti yapmak için çapalayıp temizlemeye başladılar.

Page 12 of 13

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com