İstanbul'a 30 km mesafede Öğümce köyünde Kampagidelimmibaba aileleri tarafından kurulmuş Permakamp Öğümce Yerleşkesine çoluk, çocuk kampa gidiyoruz sen de gelmek istermisin. Toplum destekli Ortak Yaşam Alanı olan yerleşkede özgür, ekolojik, bol muhabbetli, topraklı, tamiratlı bir haftasonu geçireceğiz. Belkide hayalini kurduğun gelecekte kuracağın çiftlik için de bolca tecrübe aktaracağız.Kamplar genellikle Doğa farkındalığını arttırıcı tekrarı çoğaltmak ve böylelikle doğa bilincini kalıcı olarak içselleştirmek amacını taşımaktadır. Bu sebeple bolça yürüyüş, kaybolma, hikaye, masal, gözlem, böcek, yağmur, sis, soğuk, sıcak, su, güneş, çamur, vs ne varsa, kısmetimize ne çıkıyorsa olduğu gibi karşılamak, dayanışmak, yardımlaşmak, eğlenmek amacındayız.

 

Published in Ekolojik Çocuk Kampı

Ormanın serin havasıyla başladık güne. Kış yavaş yavaş yaklaşırken artık sadece mantarlar ve sarı yapraklar eşlik ediyordu patikalarımıza.
Hayalini kurduğumuz böcek otellerimizi yapmaya devam edecektik bugün. Etçil böcekleri çekmeye çalıştığımız böcek otellerimizin birini yapmıştık ve bir kaç tane daha yapmamız gerekiyordu. Hemen koyulduk çalışmaya.

 Şubat ve Mart ayları ateş elementine baktığımız aylar. Aynı zamanda kafamızı göğe çevirip kuşları beklemeye başladığımız ve ağaçların kış sürgünlerinin yeşil yeşil kabarmasını takip ettiğimiz zamanlar. Hava kimi zaman güneşli kimi zaman hayli serin ve yağışlı. Yağmur ve soğuk bizi biraz yavaşlatsa da yaptığımız şeyler çoğunlukla aynı. Akışımız her zamanki gibi. Sabah birlikte kısa bir oyun saatinin ardından, ormana gidenler ve Permakamp’ta kalanlar olarak ikiye ayrılıyoruz. Ormana gidenleri kardelenler ve çuhalar karşılayacak, çamurlu orman zemininde bol bol kayacaklar. Geride kalanlar ise öğle yemeği hazırlayanlar ve bahçede çalışanlar olarak ikiye ayrılıyorlar. Elementimiz ateş; o yüzden bahçedeki kerpiç fırın gürül gürül yanmakta. Mutfak ekibindekiler öğlen yiyecekleri ekşi maya mini pidelerini hazırlayacaklar ve büyük fırında pişirecekler. Elbette bir Permakamp klasiği olarak sebze çorbası ve sobada pişen mercimek yemeği var menüde. Yemeklerimizi mümkün mertebe ateşte pişiriyoruz.

Şubat ve mart ayları ateş elementine baktığımız aylar. Hava soğuk ve yağışlı genellikle, ama BEM Okullarının ziyaretimize geldiği günlerde güneş gül yüzü ile pırıl pırıl parlıyordu. Üzerine yoğunlaşacağımız mevzu ateş ama rutinlerimiz hemen hemen aynı. İlk önce kısa bir serbest oyun zamanı ile başlıyoruz güne. Ardından iki ana gruba ayrılıyoruz. Bir grup orman yürüyüşüne giderken, diğeri Permakamp’ta kalıyor. Yerleşkede kalanlar da ikiye ayrılıyorlar. Bir grup öğle yemeğini hazırlarken, diğer grup büyük fırının karşısına mini bir fırın inşa edecek. Ateşe gerçekten yaklaştığımız çalışmalar yapıyoruz. Bahçedeki fırın harıl harıl yanmakta, çünkü öğle yemeğinin mini ekmeleri pişecek burada. Mutfak ekibindekiler öğlenin ekşi maya pideciklerini yapmaya girişiyorlar fırında. Balkabağı çorbası pişiriliyor aynı zamanda. Ve sobanın üzerinde mis gibi mercimek yemeği fokurdamakta.

 

Ekim ayından bu yana yeniden beraberiz. Üzerimizde pandeminin verdiği ağır rehavetten çok tekrar birlikte olmanın güzel enerjisi var. Bu yazı, her zamankinden biraz farklı olarak bir günü özetleyen bir yazı değil de, nasıl ve nelerle başladığımızı paylaştığım bir yazı olacak. Hızlı bir giriş yapmaktansa yumuşak ve sakin bir ritimle başlamayı tercih ettik. Bildik rutinlerimizle başladık. Elbette güne yine iki gruba ayrılarak başlıyoruz. Bir ekip orman yürüyüşüne giderken, diğer ekip Permakamp’ta kalıyor. Orman yürüyüşü ve atölyeler yaklaşık 10:30 suları başlıyor. Kampta kalan ekip öğle yemeğini yetiştireceği için biraz acelemiz oluyor. İkiyi ayrılıyoruz yine.

Ekim ayında Serbest Gezen Çocuklar Programı buluşmalarına başladık nihayet. Çok özlemişiz çocukların Permakamp’ı dolduran neşeli varlıklarını. Bildik rutinlerimizi hayata geçirdik yine. Ekiplere ayrıldık, ormana gidenler ve Permakamp’ta kalanlar olarak. Evet rutinlerimizi hatırlamaya, açık havanın tadını çıkarmaya çalışıyoruz henüz, ki bu kendi başına çok kıymetli. Hala içinde olduğumuz pandemi sürecinin hem bizde hem de çocuklarda tesirleri devam ediyor. 

Eğer odun ile ısınıyorsanız, küllerini değerlendirmek için birçok yol mevcut. Modern bir evde kullanım alanları konusunda zorlanıyor olabilirsiniz, ancak tarihi içinde birçok yaratıcı şekilde kullanılmıştır. Odun külü; gıdayı saklamakta, bahçe işlerinde, toprak objeler yapımında, zararlı mücadelesinde ve hatta kozmetikte değerli bir kaynak olmuştur.
Çamaşır sodası keşfedilmeden çok önce, odun külü bazlı mayalayıcılar kurabiye pişirirken kullanılmaktaydı. Atalarımız sabunu odun külü olmadan keşfedemezlerdi. Liste bu şekilde uzayıp gidiyor.
Kullanım alanlarından bazıları geçmişte kalıp, kullanılmayacak olsalar da, bir çoğu bugün hala modern hayatta çok önemli yere sahip. Ücretsiz bahçe gübresi mi arıyorsunuz? Doğal zararlı mücadelesi mi? Leke ya da koku çıkartıcı mı? Odun külü bunların hepsini yapabilir.

Published in Öğümce Günceleri

Öğretmenimiz Doğa programlarımıza katılan okullarımızdan biri Anakent Koleji. Permakamp Projemizin en önemli konularından biri Çocuklar. Çocuklarımızda doğa farkındalığını arttırmak ve öğrenme biçimi olarak gözlem ve içsel doğal süreçlerini kullanarak deneyimsel öğrenmelerini tetikleyecek ortamlar ve programlar oluşturmaya odaklanıyoruz.

Bu kapsamda devamlılık ve her hava koşulunda çalışmaları sürdürüyoruz. Permakamp şartları buna uygundur.

Sultançiftliği İlköğretim Okulu 4. Sınıf öğrencileri bizimle beraberdi bugün. Yağmurun ardından hava ılık ve bulutların arasından güneş yüzünü ara ara gösteriyor. Permakamp arazisi ise ıslak. Çocuklar her zamanki gibi büyük bir coşku ile geliyorlar Permakamp’a. Çantalarını yerleştirdikten sonra hemen oyun alanına koşuyorlar. Yaklaşık 20 dakika serbest zamanları var. Ardından bir grup Mehmet ve öğretmenleri eşliğinde orman yürüyüşüne çıkıyor. Permakamp’ta kalanların ise saat 10:30 suları atölyeleri başlıyor. Mutfak atölyesi ve bahçe atölyesi ekipleri olarak ikiye ayrılıyorlar. Mutfak ekibi ekşi maya hamurdan patatesli ve peynirli pide hazırlayacak ve çorba pişirecek. Çocuklar Nesrin ve Tolga’yla öğle yemeği hazırlığına başlıyorlar.

Sultançiftliği İlköğretim Okulu’ndan 3. sınıf öğrencileri bizimleydiler.Güneşin ısıttığı, lodosun sersemlettiği bir gün. Rüzgâr estikçe uçuruyor ama durduğunda sıcacık bir güneş bizi sarıyor. Gün çocukların olağan Permakamp’a kavuşma sevinci ile başlıyor. Koşarak giriyorlar kapıdan. Çantalar ve ceketler aceleyle yerlerine yerleştiriliyor ve bir telaş oyun alanına koşuyorlar. Yaklaşık 20 dakika serbest oyun zamanları var. 10:30’da atölye çalışmalarına ayrılıyorlar; mutfak atölyesi ve bahçe atölyesi.

Pagina 1 di 18

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com