Bugün nihayet Bilgeliğin Eşsiz Macerası okuluyla gerçek kışa adım attık. Navigasyon kurbanı servis şoförleri, Permakamp'a 1 saate yakın geç ulaştırdı Serbest Gezen Çocuklarımızı. Biz de hemen çantaları doma koyup orman gezisine çıktık.

Hafif çiseleyen bir yağmur eşliğinde, oldukça kaygan bir orman zemininde eğlenmek için tüm sınırları zorladık. Orman canlıları tam anlamıyla kış uykusunda olduğundan hiçbirini göremedik. Önden giden keşif ekibi ilkel barınağı görünce önce çok şaşırdı, ama sonrasında tamirat ve yeni çatı ekleme konusunda çok iyi iş çıkardı. Sevgili öğretmenlerimiz de içlerindeki çocuğun sesine kulak vermiş olacaklar ki, çocuklardan daha çok koşturup dal ve yaprak topladılar. Tüm ekip ormana dağıldı ve kendi macerasının tadını çıkardı.

Barınak inşasında önemli bir ayrıntıyı farkedip düzeltme yaptık. Bu önemli ayrıntı, zemine yakın çok fazla ip kullanıldığında örümcek ağı gibi örülmüş iplerin ormanın gerçek sahibi hayvanlar için bir tuzağa dönüşme riskiydi. Onları kesip temizledik ve sonraki Serbest Gezenler için bir uyarı yapmaya karar verdik: 
"Sevgili arkadaşlar, ormanda yapacağımız her çalışmanın olası tüm yönlerini lütfen hesaba katmaya çalışalım. Zira doğal olmayan her müdahale onlar için bir risk oluşturabilir."

Dönüş yolu tam bir orman kaydırağı şöleniydi. Çamurlu popolar kafilesine, Bilgeliğin Eşsiz Macerası Okulu öğretmenlerinden de bir tanesi katıldı ki hepimiz ona hayran kaldık. Harikasın, sevgili öğretmen! Permakamp'a dönüp kıyafet değişimi yaptık, ve Tolga’nın ustalık dönemi çorbası ve sandviçlerimizle öğle yemeğini yedik.

Yemek sonrası vakit darlığı nedeniyle, Açık Sınıf çalışmasını atlayıp direk turşu ve dom içi düzenlemeye geçtik.

Kış koşullarında dışarda yaşaması zor olan bitkileri dom içine taşıma; dom içi ekim alanını çapalama; ve ekim alanı sınırına, hem üzerine çıkıp raf bitkilerinin bakımını yapabileceğimiz hem de oturmak için kullanabileceğimiz bir bank yaptık.

Bir de baktık ki dönüş zamanı gelmiş. Çekiç ve çivi çakma konusunda o kadar ileri gittik ki en son iki Serbest Gezen isyan edip son çivileri çakmadan çıkmadı domdan.

Vedalaştık ve bir sonraki buluşmamızda yağması beklenen karın ve karda neler neler yapabileceğimizin hayalleriyle Permakamp’tan ayrıldık.

Mehmet Bal

 

Kara kış geldi nihayetinde. Yağmur, çamur, soğuk hepsi tamam 
Bu sabah araziye gittiğimde tüm yağmur hasadı hendeklerimizin dolduğunu görüp çok mutlu oldum. Aslında çoktan dolmalıydı bu hendekler ama bu kış ancak yeni doldular.

Friday, 15 December 2017 18:43

Serbest Gezen Bir Anaokulu - Atölye Çocuk

Atölye Çocukevi en küçük okul grubumuz. Üstelik grubun yarısı öğle yemeğinden sonra evine dönüyor  Bu kısa buluşmalarda, Serbest Gezen Çocuklar programının olağan akışında önemli yerleri olan; oyun oynamak, sebze yataklarında çalışmak, orman yürüyüşü yapmak ve mutfak atölyesine katılmak gibi çalışmaları tam olarak hayata geçirmek zor oluyor. Gündelik akışımız normalden biraz daha farklı oluyor dolayısıyla. Büyük Grup tüm günü kampta geçiriyor. Bu yüzden bu gruptaki çocuklar olağan Serbest Gezen Çocuklar programına dahil olabiliyorlar. Ancak Ortanca Grup ve Küçük Grup (öğretmenler sınıflarını böyle adlandırıyorlar ) arazide yarım gün geçiriyorlar. Bugün Ortanca Grup’tan sadece 4 kişi öğle yemeğinin ardından arazideki çalışmalara katıldı.

Mustafa Aykın İlköğretim Okulu'ndan 1A ve 3D sınıfları kamptaydı bugün.

Kampa ilk gelişiydi 1A sınıfının. Ama bir heyecan, bir keyif daldılar tüm işlere.
Hava pek güzeldi. Bu yüzden biz de bahçe işlerinde ve gölette çalıştık bol bol. Havalar lodos. Aslında biz hava elementine geçmemiz gereken dönemdeyiz. Poyraz, lodos varken tam zamanı. 1A sınıfı, gölet ve bahçe işleri ile henüz tanışmamış olduğundan, bugün yine bu işlere devam ettik.

Geçen cuma günü Mustafa Aykın ve Sultançiftliği İlköğretim okulları bizimleydiler. Pırıl pırıl bir kış havası karşıladı bizi. Arazi sabah erken saatlerde çiğle kaplı olsa da öğleden sonra hava günlük güneşlikti. Okullar kampa geç gelebildikleri için bu defa kısa bir program uyguladık. Güne öğle yemeği ve serbest oyun zamanıyla başladık. Yemeğin ardından tüm sınıflar 1,5 ay önce toprağa attıkları buğday tohumlarına bakmaya gittiler. Yemyeşil çimlik bir arazi gibi şimdilerde buğdaylar 

Meşe Palamudu 15 günde bir gelen tek okul. İnanılmaz bir yoğunlukla çalışıyor çocuklar kampa gelince. Orman yürüyüşündeki hakimiyetlerini iyice geliştirmiş ve arazide kendilerini kollayarak oyun kurabilmek konusunda inanılmaz yol almış durumdalar. Bu yoğunluktaki bir ziyaret çocukların arazi ve ormanla sıkı bir bağ kurmalarına olanak sağlıyor. Böylece kendiliğinden gelişen oyunlara daha çok zaman açılıyor.

Yeni Okul’dan 4. ve 5. Sınıf'lar bizimleydi bugün. Yoğun bir oyun oynama isteğiyle vardılar araziye. Bugünün akışı biraz zorladı sınıfları. Orman yürüyüşü bile "eee ne zaman kampa dönüp oyun oynayacağız?" sorusuyla geçti. Birikmiş bir ihtiyaca işaret ediyordu bugün çocukların tepkileri. Serbestçe oyun oynamaya duyulan ihtiyaç. Mümkün olduğunca programı esnetmeye, daha çok alan açmaya çalıştık. Ama bizim bile günün akışını yönlendirdiğimiz, yoğunlaştığımız, bakmak görmek istediğimiz şeyler var. Ama gel gör ki herkesin oyun oynamaya ihtiyacı var, yapılandırılmamış serbest oyun zamanına.

Bugün Yeni Okul’dan 1. Sınıf ve 3. Sınıf bizimle beraberdi. Her günün enerjisi farklı. Ben farklıyım orman farklı ve elbette o günün ziyaretçilerinin getirdiği enerji farklı. Orman rotamız aynı, ilgilendiğimiz derinlemesine baktığımız şeyler tıpatıp aynı. Ama gördüklerimiz, dokunduklarımız ve hissettiklerimiz farklı. Bu çok büyülü bir şey benim için 

Meşe Palamudu Çocuk Evi üçüncü defa bizimleydiler.

Evet bu ilk aylarda sayacağım böyle tüm bu gelişleri. Çocuklar öyle hızlı adapte olup öyle güzel kullanmaya başlıyorlar ki Permakamp’ı hesaplayasım geliyor daha ne kadar zaman geçti ki diye..

Olağan akışımızda gruplara ayrıldık. Sabah ormana yürüyen grup yolda o kadar çok çeşit mantar gördüler ki dönüşte mantarlar üzerine konuşmadan edemediler. Büyük mantarlar küçük mantarlar rengarenk mantarlar...

Bugün 4. Sınıf ve 5. Sınıf bizimleydi kampta.
Güne yine bir grup ürüyerek başladı bir grup arazide kalıp ilk önce öğretmenleriyle birlikte Açık Sınıf çalışması yaptılar. Ardından Pergolada Nesrin ile beraber erişte açtılar, Mehmet ile birlikte bahçede gölette çalıştılar.
4.Sınıflarla uzun bir orman yürüyüşüyle başladık güne.

Mümkün olduğunca göre göre duya duya ilerlemeye çalıştık ormanda. Yürüyüş rotamıza ipler bağlıyoruz. Bu eylem çocukları bir sonraki ipi bulmaya yönlendiriyor ve kısa sürede rotamızı iplerden takip edebilir oluyorlar. Bu onları çok heyecanlandırıyor. Ormana girerken düsturumuz her çocuk içinden ormana sesleniyor ve ona misafirliğe geldiğini hiç bir kötü niyeti olmagını ve ona zarar vermeyeceği sözü veriyor. Ormandan çıkarken de yine çocuklar iç sesleriyle ormana teşekkür ediyorlar.

Orman yürüyüşümüzde dinlenme alanına vardığımızda çocuklar bir süre kendi başlarına etrafa bakınıp birbirleri ile sohbet ediyorlar. Ardından bir ekip benden uzun bir ip kesmemi istediler. Ben de ipi kesip verdikten sonra nedenini sordum. Meğer ipin ucunu ben tutacakmışım ve kendileri biraz ilerleyeceklermiş böylece kaybolmayacaklarmış Ancak benim kestiğim ip fazla uzaklaşmalarına müsaade etmedi  Bunun üzerine ben ipin yumağını tuttum çocuklar alıp ilerlediler. Bir dolu çığlı heyecan gülme sesi. Sonra ipi uzakta bir ağaca bağladılar. Bir dahaki sefere o ağaçtan da ileri gitmek üzere. Benim tuttuğum yumağı da kestik ve yürüyüşün başlangıç noktasını da benim bulunduğum bölgedeki ağaca bağlayarak belirledik. Çocukların kedi yürüyüş rotalarında buldukları küçük bir kesik ağaç kütüğünde buldukları bir havuzcuk vardı. Yanlarına gidip havuzun fotoğrafını çekmemi istediler 

Adından meydancığımızda toplanıp yere oturduk ve ben bir kaç sayfa kitap okudum ‘Çengel kitabı-Ormanın öyküsü’ Rudyard Kipling çocukları azar azar yakalıyor kitap içindeki ormanın tasviriyle ama öyle kolay değil açık alanda dolanmadan oturup kitap dinlemek  bir kaç sayfada olsa ormanla da ilgili olsa. Bu kitap dinleme bize birden yoğun bir sessizleşme ve olduğumuz yere gelme fırsatı tanıyor. O ana kanda kendi sesimizden veya arkadaşımızın sesinden duymadığımız pek çok sesi duyar oluyoruz. Ormanın tuhaf sesleri rüzgarı yaprak hışırtıları ile ormanın tekinsiz yüzüyle kısa bir karşılaşma gerçekleşiyor hafif bir ürperti ile. 
Ardında Kampa dönüş yolu.

Ve öğle yemeği ve bulaşıklar ve serbest oyun zamanı ve açık sınıf ve erişte ve bahçede gölet çalışmaları ve bir türlü tam sonuca ulaşamadığımız kamp ateşi 

Sonrada servisle okula dönüş yolu 

 

Güneş Savaş

10-2017

 

Page 2 of 3

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com