Salı, 14 Şubat 2017 15:38

Umut ve Dayanışma Yılı 2017 

Öğümce yerleşkemizde 2017 hazırlıkları başladı. Şubat ayı sonunda tohumların artık atılmaya başlanacak olmasından dolayı, haliyle ön hazırlıklar şubat başına kalmış oluyor. Bu yılın soğuklarını da düşünürseniz bizi bekleyen büyük bir toparlanma, soğuklar, bataklık olmuş yerler, çamur kaçınılmaz tabii. Ama hepimiz gülümseyerek birlikteyiz yine.

Çarşamba, 21 Aralık 2016 22:37

İki yıl sonra nerdeyiz?

Bu sene arazide ikinci yilimizi bitiriyoruz.. Kurulan dostlukların, yakılan kamp ateşlerinin, soğuk günlerde beraber içilen sıcak çorbaların ikinci yılı.. Evrildik.. Kimi zaman gittiğimiz yolumuzdan çevrildik, bir yenisine girdik, sevindik, üzüldük, ama güzel bir yerdeyiz... Tam da o 'iyi ki başlamışız bu işe' dedirten, güzel yarınlar için umudumuzu canlı tutmaya yardım eden yerdeyiz. Zor gecelerin sabahında koşarak gidip ellerimizi toprağa gömdüğümüz yerdeyiz.. Yeşereceğini bilerek, yeşereceğini bilerek..

Cumartesi, 17 Aralık 2016 23:04

Permakamp Hurda Kamyonu indirme Şenliği

Bizim Şenlikler böyle. Şehrin ürettiği hurdaların peşindeyiz.Yaptığımız kovalamacanın sonucuna bir dostumuzun duyarlılığı ile ulaştık. İşimize yarayabilecek bir çok parçanın olduğu hurda TIR kapımızda. Bu 3. kamyon diyebiliriz. Daha önce gelen kamyonlar gerçekten küçükmüş. Birde kablo rulosu gibi büyük parçalar vardı daha önce. Şimdi TIR bildiğin incik- cıncık dolu. Hepimizin gözü korktu.

Cumartesi, 26 Kasım 2016 16:26

‘La kerrida’ dedik!!

 Malaga kıyılarında fakir bir Musevi balıkçı yaşamaktaydı. Adı Behmuaras, soyadını ise bilmiyoruz. Şimdiye dek kaydına da hiç rastlanmadı. İşte bu balıkçı her gün balığa çıkar, tuttuklarının yarısını satar, diğer yarısını da eve, ailesine götürürdü. Üç çocuğu vardı ve en küçükleri en çok torik balığını severdi. Balıkçı da onun torik balığı yemesine özellikle dikkat ederdi.

 "İnsanı toplumun bir üyesinden ziyade Doğa'nın bir sakini, ya da onun ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirmek istiyorum" diyor Henry David Thoreau.

“Serbest gezen çocuklar” başlığı altında, her yaştan çocuklarla birlikte, parçası olduğumuz doğayı ve kendi doğamızı idrak etmeye çalışıyoruz.

Cumartesi, 19 Kasım 2016 23:52

Gri Su Arıtma Sistemi

Permakamp, şehrin kendilerine dayattığı hayat şeklinden memnun olmayan 25 ailenin ortak girişimidir. Bu aileler şehirden uzaklaşmaya gerek kalmadan hafta sonları çadırlarını alıp çoluk çocuk doğaya koşuyorlar. Beykoz’daki Permakamp’da doğayla dost, çocuklardaki doğa bilincini pekiştiren, ihtiyaçlarını kendileri üreten bir topluluk yaşamı deneyimi yaşıyorlar.

Perşembe, 02 Haziran 2016 10:52

Permakamp Günü Ne demektir?

Katılımcılarımız ve gönüllülerimiz arasında en çok sorulan sorulardan biride Permakamp Günü üzerinde yoğunlaşıyor. Bu yazı ile aslında bu günün ne demek olduğuna açıklık getirelim dedik. Permakamp, kurucuları tarafında gerekli sorumluluklar alınarak gerekli yatırımlar yapılarak kurulmuş Tüketici Destekli uygulama ve doğal yaşam oluşumu. Bizler aslında hayalimizde olan yerleri yada birlikleri kurabilmek için bir tecrübe oluşturmaya çalışıyoruz.

Sorulan sorulara cevaplar, çıkan aksiliklere, eksikliklere çözümler bulmak amacındayız. Yani karşımıza çıkan sorunların bir kısmını önceden tahmin edebilsek bile bir kısmını öngörememiş olabiliyoruz. Bazı eksiklikleri ise gözlemleyemediğimizden uzun süre tekrar etmekteyiz. Taa ki bizi bu konuda biri uyarana kadar.

Permakamp birliğimizin en önemli ayaklarından biri olarak gördüğümüz Kooperatifimizi kurduğumuzu sizlere müjdelemek istiyorum. Riva Permakamp Tüketim Kooperatifi.  Bir kooperatif kurmak çok zor bir şey değilmiş. Öncelikle notere yüklü bir bedel ödemeye hazır olmalısınız. Sonrasında muhasebecinizin “Bu devirde Kooperatif'mi kurulur.. ” tacizlerini göz ardı etmelisiniz. Sonra bu muhasebeciyi destek olmaya ikna etmiş olmalısın. Sonra bir sürü resmi dairede verilen bilgilerin ertesi gün değişmiş olduğunu öğrenmeye hazır olmalısın.

Pazartesi, 15 Şubat 2016 21:28

El yapımı Ata Mirası Elek

Doğan gördünmü dedi. Seni aldığım yerde apartmanın önünde bir Elek var. İşimize yarar. Eskiden ben çocukken buğday elemek için onu kullanırdık dedi.Benim şimdiye kadar dikkatimi çekmemesi normal. Buğdalarımızın hasadında çalışmadım ama patoz nedir biliyorum. Bu patoza benzemediğinden önemsemeden önünden geçip duruyorum.

Pazar, 14 Şubat 2016 18:58

Sera imalatında son keşifler

Evet bu soruyu sık sık arama motorlarına yazıp bir sürü döküman inceledik. Aramızda daha önce yaptığımız basit seralar dışında bir tecrübe yok. Ama “kendin yap” felsefemiz bizi canlı tutuyor.

Önce biraz sera naylonu araştırması yaptık. Öğrendikki bu meselede çok seçenek var. Eni 15 m olan naylonlar var. Bu demekki boydan istediğimiz ölçüye gidebiliriz. Ölçü konusuna çok takmamak lazım. Ama söyliyeyim boyu 10m üzerine çıkarsak o naylon ağır olurmu kamyonmu taşır gibi bir sürü fikrimiz oluştu. Öğrendik ki naylon öyle ağır falan birşey değil. Katlıyorsun heryere sığıyor. Naylonu dert etmeyin.

Önce tamamen kesilmiş ağaçtan yapalım “Çaka çaka” gidelim dedik. Ama sonra bu kaçak bir yol olacak ve biz metal sera konusunda ilerlememiş olacağız diyerek piyasada gördüğümüz malzeme ve tasarımdan ayrılmayalım dedik. Boy olarak 10x3m bize yeteceğine karar verdik. Ayrıca bunu tecrübe edip sonra daha büyük lazımsa bu tecrübe ile onuda yaparız diye düşündük.

Ayrıca çok fazla sera tarımı yapmayı da düşünmüyoruz. Bu ölçü ideal

Demir tedarikçimize gittik. 1m ara ile 10 adet 21mm dış çaplı 6m boyunda yuvarlak demir profil aldık. Bunları kıvırmacıya götürüp tam boyu 3m genişlikte olacak şekilde kıvırtttırdık. Bunları başlangıçta 3 parcaya bölüp içlerine geçmeli parcalar yapacaktık. Böylelikle sökmek yada taşımak kolay olacaktı.

Ayrıca 3 boy iç çapı 21 dış çapı 25 olan yuvarlak demir profiller aldık. Bunları 1.5m boyunda kestik. 50 cm toprağa çakılacak, kalan 1m de kıvırttığımız yuvarlaklara girecek ve onlara ayak olacaktı.

Daireler tamam. Birde bunları dikleme montajlamak lazım. Bunun içinde 1x2 profil aldık. Bunlarıda 10m boya 4 kez döşeyecek şekilde 40m aldık.

Seramızın tam boy olması ve ayakların toprağa çakıldığı zaman pot yapmasın diye 10x10 ağaçlardan bir zemin dikdörtgeni yaptık. Bunları 1m aralıklarla delip ayak profillerini bunlardan geçirip toprağa çaktık.

Sonra çatı yuvarlaklarını geçirdik ve enleme hepsini birbirine monte ettik. Kapı kısımlarını tamamen 5x10 ağaçtan yaptık ve kapıları. Burayı özellikle ağaç yaptık ki naylonu gererken bu ağaçlara zımbalama yapabilelim diye.

Bu yapının üzerinden naylonu geçirmek başlangıçta zor olacak zannettik ama naylon yağ gibi kaydı ve üzerini kapattık. Seranın yıl üzerinden kaliteleri var. Biz 3 yıllık olan kalitede aldık. Aralarındaki fyat farkı çok değil.

Perde korniş sistemleri gibi sera naylonu döşeme ve sıkıştırma sistemleri var. Bunları pencere kısımlarına döşedik. Böylelikle pencereleri yapabilecektik. Fakat burda bazı tecrübe sıkıntıları oldu ama hallettik.

Demonte yapmayı hayal ettiğimiz kısımları zaman sıkıntısından kaynakla yapıp geçtik.

Ama sera zamanında ayakta ve çalışır durumda idi.

Artık bundan sonraki imalatları daha kolay ve daha farklı tasarlayabilecek bilgi  ve tecrübeye ulaştığımızı düşünüyorum.

Sera ayakta ve hala çalışıyor.    

Alpay Oğuş

Haber Postası

captcha 

Hakkımızda

S.S.Permakamp
Riva Tüketim Kooperatifi

V.D. - Zincirlikuyu 7280400079
Adres - Gülbahar Mh. Avni Dilligil Sk. Akün Apt. No:20/4
İletişim : info@permakamp.com